Harran Üniversitesinde, İlahiyat Fakültemizin de katkılarıyla 15 Temmuz darbe girişimini konu alan “15 Temmuz Tarihi Değiştiren Direniş” konulu panel düzenlendi.

                     Şanlıurfa'lı 15 Temmuz şehidi Mustafa Direkli’nin ailesi nezdinde 15 Temmuz'da vatanı ve bayrağı için canlarını feda eden tüm şehitlerimiz minnetle yâd edildi. Şehitlerimiz için Osmanbey Kampüsü Fen-Edebiyat Fakültesi Anfi Salonunda düzenlenen panel, saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

                     Panelin açılışında söz alan Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşaltın, şehitliğin önemini belirten, Tövbe süresinin 111’ci ayetinde; “Şüphe yok ki Allah, kendilerine cenneti vermek üzere inananların canlarını, mallarını satın almıştır” ayetine vurgu yaparak, aziz şehitlerimize Allah’ın, lütfuyla, keremiyle, rahmetiyle muamele eyleyeceğini, Onları cennetiyle ve cemaliyle müşerref kılacağını söyledi. Rektör Taşaltın konuşmasında, FETÖ’ya ruhlarını satanlara da sert çıkarak; “Şehitler cennet karşılığında canlarını ve mallarını sattı. Bunlar ise mallarını ve canlarını makam için sattılar, Amerikan için sattılar, başkaları için sattılar” dedi.

                    Açılış konuşmasının ardından 15 Temmuz şehitleri anısına salonda selâ okundu. 
                    Rektör Prof. Dr. Ramazan Taşaltın, Şehit Mustafa Direkli’nin amcası Mehmet Direkli ve Yrd. Doç. Dr. Cüneyt Gökçe’nin panelist olduğu oturuma geçildi.

                    Şehit Mustafa Direkli’nin amcası Mehmet Direkli, şehitler canlarını Allah için, Vatan için, bayrak için verdiler. Bunun üzerine ekleyeceğimiz bir şey olamaz. Allah bu millete bir daha 15 Temmuzları yaşatmasın” derken gözyaşlarına hakim olamadı. Salonda bulunanlar da duygu dolu anlar yaşadılar.

                   Darbelere giden süreci anlatan Rektör Taşaltın, “Darbe yapmaları için önce ortam oluşturulur. İnsanların hayatlarından bıktırılır. ‘Ya şu hükümet bir gitsin yerine kim gelirse gelsin’ dedirtilir. Darbe yapacak olan kadrolar ayarlanır. Daha sonra ABD, İngiltere ve NATO gibilerinden izin ve destek alınır. Yani 1960’dan beri yapılan ve girişilen tüm darbeler dış desteklidir” diye konuştu.

                   Darbelerin vatanı yok etmek için dış güçlerce hep organize edildiğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Cüneyt Gökçe, “Fert olarak düşündüğümüz zaman insanların bir eve ihtiyacı var. Millet olarak da düşündüğümüz zaman bir vatana ihtiyacımız var. Huzur ve emniyet için evsiz yaşamanın mümkün olmadığı gibi vatansız yaşamakta mümkün değil. Bizler dün Malazgirt’te Sakarya’da Çanakkale’de Vatanımız, Bayrağımız ve Ezanımız için kendimizi nasıl feda ettiysek, 15 Temmuzda da bu duygular için kendimizi feda etmekten çekinmedik” diye konuştu. Gökçe; şehadet ve şehitlik makamlarının manevi kıymetine vurgu yaparak necip milletimizin kutsal değerleri uğruna gözlerini kırpmadan şehadete koştuklarını ifade etti.
                Allah iradesine ve bağımsızlığına sahip çıkan milletimizden razı olsun. 15 Temmuzda hain girişime karşı gösterilen onurlu direniş; aziz milletimizin ne kadar yüce değerlere sahip olduğunu, ser verip esarete razı olmayacaklarını bir daha göstermiştir.  Bu güzel hasleti tarih boyunca milletimize bahşeden Rabbimize şükürler olsun. Başta 15 Temmuz olmak üzere dini, milleti, vatanı, bayrağı uğruna şehadete yürüyen tüm şehitlerimize Allah merhametiyle muamele etsin. Gazilerimize de dünya ve ahirette güzellikler versin.